Coaching 101: İyi Dengelenmiş Bir Basketbol Takımı Nasıl Oluşturulur ?

Anlamak çözmeye yetmez der Ortaçgil bu bağlamda oyuna dair argümanlar, deney ortamında yani parkede deneyimlediklerimiz paralelinde defaatle değişiyor. Yeni çözümlere yeni sorunlar bulmak durumunda kalıyoruz. Aşağıdaki makale genelgeçer bir durumu özetler gibi gözükse dahi 2010’lardan günümüze taşınabilir değerlerin altını zorlamadan çizebilmiş derim. Hem çocuklarda hem profesyonellerde işe yarayacak argümanlar ile kısa fakat etkili bir makale yazmış koç. Kendi yazılarıma başlamadan minik bir başlangıç olmasını istedim. Sosyoekonomik dengeler, veli ya da yönetici iletişimi gibi hususlardan azade bir yazı. Uzun forvet hususu ve diğer bahsi geçenler hakkında fikrinizi paylaşırsanız memnuniyet duyarım.
- Okurken Dinle : Coldplay – The Scientist
Koç Petar Skansi‘nin Fiba Assist Magazine – 08 numaralı sayısındaki makalesinin tarafımca bir çevirisidir.

Bir antrenör için en zor ve aynı zamanda en önemli iş, sezon başında takımını kurmaktır. Çalışma programı hakkında konuşmaya başladığımız her seferde, başlangıç noktasına odaklanmalıyız: oyuncu seçimi !
Yalnızca en yüksek psikolojik ve fiziksel niteliklere sahip olan bunun yanında sistematik ve iyi planlanmış bir programa eşlik edebilen sporcular, antrenörün, sezon için belirlediği hedeflere ulaşmasına yardımcı olabilir.
TAKIMIN KURULMASI
Oyuncularınızda aramanız gereken fiziksel ve mental özelliklerin bir özeti :
N.1 OYUN KURUCU (PLAYMAKER)
Bu rol için takım liderine sahip olmak zorunlu olmasa da tercih edilir. İyi top kontrolü ve iyi dış şutların yanı sıra, bu oyuncunun takım organizasyonunu ve takım savunmasını da anlaması gerekir. Bu oyuncu, sahada olduğu zaman antrenörün sağ kolu gibi hareket edecektir.
N.2 ŞUTÖR GUARD
Bu oyuncunun en iyi savunmacı olmasını bekliyorum. Takım, onun şutunu bulabilmesi için çok çalışacak, ama o da buna karşılık savunmada çok çalışmak zorunda.
N.3 KISA FORVET
Bu oyuncunun şutör guard ile aynı özelliklere sahip olması gerekir. Ayrıca, iyi bir ribaund oyuncusu, içeriye şut atabilen ve en tehlikeli rakipleri etkili bir şekilde savunabilen bir oyuncu olmalıdır.
N.4 UZUN FORVET
Bu oyuncu sizin en kritik oyuncunuzdur. Bu oyuncu, daha küçük bir oyuncu gibi agresif savunma yapmalı, yüksek yüzdeyle üçlük atabilmeli, iyi bir boyalı alan tehtidi ve mükemmel bir pasör olmalıdır. İdeali, bu oyuncunun tüm bu özelliklere sahip olmasıdır.
N.5 PİVOT ( BIG MAN )
Bu oyuncu, hepsinin en çok çalışanıdır. Zor koşullarda düşük postta “yaşam mücadelesi verir.” En önemli savunma oyuncunuz ve ilk ribaund alıcınız odur. Hücumda diğerlerinden daha az topa dokunsa da, geçişi başlatır. Arkası potaya dönükken, güçlü boyalı alan aksiyonları yapabilmelidir.
N.6 YEDEK OYUN KURUCU
Bu oyuncunun takım içindeki rolü çok hassastır. Bazen, ana oyun kurucusundan daha önemli hale gelir. Oyunun temposunu değiştirmek zorunda olan oyuncudur. Oyun kurucunun kopyası olmaması daha iyidir. Zone hücumunda, geçişte veyahut şut kullanmada uzman olması gerekir.
N.7
Bu oyuncu, N.2 ve N.3’e benzer özelliklere sahip olan bir oyuncudur (mutlaka yedek olmak zorunda değildir, ancak uzmanlaşmıştır).
N.8
N.4 ve N.5’in yedeği olan oyuncudur. Güçlü bir ribaund oyuncusu, iyi bir hücum oyuncusudur (örneğin: alan savunmalarına karşı hucüm ederken ). Muhtemelen daha fazla oyun deneyimi kazanması gerekir.
N.9 VE N.10
Bunlar, parlak bir geleceğe sahip genç oyunculardır. Dış oyuncular veya uzunlar- fark etmez. Önemli olan, dikkatli oyuncular olmaları ve antrenmanlarda çok çalışmalarıdır. Oyun deneyimine ihtiyaçları vardır ve antrenör her fırsatta onlara oyun oynama şansı vermelidir. Bu fırsattan yararlanmaya hazır olmalıdırlar.
Benim temel felsefem, iyi bir takımın, takımın birliğinin sonucu/getirisi olduğudur. Bu mantığı gözeterek sezon boyunca her gün çok çalışmamız gerekir. Birlikteki problemler genellikle her oyuncunun kendi “günah çıkarıcısına”* (menajeri, babası, arkadaşı, sevgilisi veya bir gazeteci) sahip olmasından kaynaklanır ve bu kişiler, sporcunun “yıldız” olmasını talep eder. Ancak bu, tüm takım “bir yıldız” olana kadar mümkün değildir. Bunun çözümü şudur: Her oyuncu güçlü savunma yapmalıdır.

Takımı her gün antrenmanlarda kurmalıyız. İşte günlük hedefler ve bunlara nasıl ulaşılacağı:
- Takımı kendiniz çalıştırın
- Hiçbir oyuncu mükemmel değildir! Hata yapmayan oyuncu gördünüz mü?
- Oyuncu hata yaptığında ona cesaret vermelisiniz.
- Yedekteki son oyuncu ile takım yıldızınıza verdiğiniz değeri aynı şekilde göstermelisiniz.
- Bir oyuncunun hatası nedeniyle asla tutumunuzu değiştirmeyin.
- Oyuncuların sadece ellerinden gelen çabanın en iyisini göstermesi yeterlidir. Daha ne bekleyebilirsiniz?
- Her oyuncunun “saygı” çerçevesinde buluşması temeleri oluşturan faktörlerden biridir.
- Hoşgörü talep ediyoruz, ancak oyuncuları her şekilde memnun etmeye çalışmıyoruz ve onlara gerekli olanı yapmaları için yalvarmıyoruz.
- Hepimiz biliyoruz ki uzun vadeli birlikteliğimiz, kazanmaya bağlı.
Başka neler önemlidir?
- Antrenör ve oyuncular arasında saygıyı inşa etmek ve beslemek.
- Bir antrenör her zaman oyuncuların özelliklerine dair vurgu yapmalıdır.
- Yedek oyuncular her zaman, sahaya çıkan takım arkadaşını desteklemeli ve cesaretlendirmelidir.
- Küçük fakat aynı derecede önemli şeyler yapan oyuncuları takdir etmek önemlidir.
- İyi bir pas her zaman takdir edilmelidir. Pası veren oyuncuya pası takdir ettiğinizi baş parmağınızı kaldırarak gösterin.
- Oyuncuların ne zaman yorulduklarını size göstermelerine izin verin. Rakiplerin bunu fark etmesini engelleyin.
- Oyuncuların savunma yapmalarını, hücum kadar yoğun bir şekilde sağlamalısınız.
- İyi bir hareket, takımın her üyesi tarafından takdir edilmelidir. Oyuncular birbirini kutlamalıdır.
- Oyundan sonra, oyuncularınıza rakibin niteliklerini gösterin. Rakipleri küçümsemek yanlıştır.
- Oyuncularınızın neden “sprint atmaları” gerektiğini bildiğinden emin olun! Bunu gururla yapmalıdırlar! “Sprint atarak”, diğerlerinden daha iyi olmak isterler. Sprintler, takım birliğini oluşturmalarına yardımcı olur.
- Bir takım üyesinin asla moralinin bozulmasına veya depresyona girmesine izin vermeyin.
- Her oyuncu, bir takıma ait olma duygusuna sahip olmalıdır.
- Antrenörler, bu sizin takımınız. Kuralları siz koyarsınız ve takımın bunlara saygı duymasını sağlarsınız. Antrenmanlarda veya oyunlarda oyuncuları çılgınca tavırlarla kendinize karşı yönlendirmeyin.
- Bir oyuncuyu herhangi bir durum nedeniyle cezalandırdıysanız, bu geçmiştir! Bir daha bunu gündeme getirmeyin.
- Gençler disiplini ister. Tüm bunlar, kendi öz disiplinlerini inşa etmelerine yardımcı olur.
- Gençlere bir şans daha verin !
Fikirlerinizi ve kavramlarınızı oyunculara nasıl ileteceğiniz:
- Oyuncuya, sadece şut atmak için sahada olmadığını, maçta yaptığınız kadro değişiklikleriyle gösterin.
- Oyuncuları eleştirmek değil, geliştirmek zorundayız. Düzeltirken, iyi yaptıkları şeyleri de hatırlatmalısınız.
- Oyuncuları oyun sırasında veyahut antrenman sırasında rahatsız etmeyin.
- Her zaman onları cesaretlendirmelisiniz. Bu, onları zihinsel olarak daha güçlü hale getirecektir.
- Pozitif düşünmek son derece önemlidir.
- Her zaman en iyi oyuncularınızla maça başlamanız gerekmez. Rakipler, en iyi oyuncularınıza karşı oyunlarını hazırlar. En iyi oyuncularınızla başlamadığınızda, rakibi şaşırtacak ve takımınıza mental bir destek verecektir. En iyi oyuncularınızı sahaya koyduğunuzda, oyun yoğunluğu artacaktır.
- Bir değişiklik yapmayı düşünüyorsanız, her zaman bir yedek oyuncu hazır bulundurun. Oyundan çıkan her oyuncuyu bir sırt vurması veya cesaretlendiren bir sözle bench’e gönderin.
- Taraftarlarınızı düşünmek önemlidir. Onları mutlu etmeye çalışın: bunu nasıl yaparsınız?
- Yorgun bir yıldızdan daha iyi bir genç oyuncu vardır (en azından birkaç dakika için). Oyuncuların ne zaman oynayabileceklerini bildiklerinden emin olun.
- Bir takımda beş oyuncudan daha fazlasına ihtiyacımız olduğu açıktır. Oyuncular öncelikle sayı bulma işini düşünür, ancak biz başka becerileri de takdir etmeliyiz. İyi pas vermeyi ve savunmada yardımcı olmayı teşvik etmeliyiz.
- Oyuncularınızı, rakip oyuncuları ya da antrenörü küçümseme hatasını yapmayın.
- Her zaman, maçtan sonra rakip antrenörle iletişim kurun.
- Oyuncularınızın, mümkün mertebe en iyi performanslarını kullanın. Bazen iyi basketbol oynamasak bile kazanırız.
- Hep gurur üzerinde ısrar edin.
Antrenörlük felsefem, aşağıdaki özelliklerle özetlenmiştir. Bence antrenörler, sezon başında oyuncu seçimlerinde bunları göz önünde bulundurmalıdırlar:
Ana karakter özellikleri: ▼ Hırs ▼ Cesaret ▼ Disiplin ▼ Zeka
Ana fiziksel özellikler: ▼ Boy ▼ Hız ▼ Güç
Bu fiziksel özellikler her zaman bir kişide birleşmek zorunda değildir, ancak hem boyu hem de hızı olmayan bir kişi, iyi bir basketbol oyuncusu olmak için tabii gereksinimlere sahip değildir. Güç, modern basketbolun önemli bir bileşeni olarak, ağırlık antrenmanlarıyla geliştirilebilir.
” Petar Skansi, 1973 yılında Yugoplastika Split ile antrenörlük kariyerine başladı. 1977 yılında Yugoslavya şampiyonluğunu, Yugoslavya Kupası’nı ve Avrupa Kupası’nı kazanan bu takımda görev yaptı. 1978’de, Yugoslavya Milli Takımı’nın yardımcı antrenörü oldu. 1980-1998 yılları arasında İtalya’da Pesaro (1983’te Kupa Kupa’sı), Fabriano, Venedik, Roma, Treviso (1992’de İtalya Şampiyonası) gibi farklı takımlarda antrenörlük yaptı. Hırvatistan Milli Takımı’nın baş antrenörü olarak 1992 Olimpiyat Oyunları’nda gümüş madalya kazandı. Slovenya’nın Novo Mesto takımını çalıştırdı. 2000 yılından bu yana FIBA Olimpiyat Dayanışma Programı’nın danışmanı ve eğitmeni olarak görev yapmaktadır. “
